Merhaba. Yedi yıldan uzun süredir bu mecrada Apple şirketi, ürünleri ve ekosistemine dair ne varsa paylaşmaya çalışıyoruz. Türkiye’de bu işlerle hobi olarak uğraşmanın bedeli ağır. Sadece ülkemizin ekonomik olarak her geçen gün daha da kötüye gitmesi değil tek sıkıntı. Hasan’ın Elegato Dock değerlendirmesinde de altını çizdiği gibi öylesine yoğun ki gündemimiz, insanın içindeki enerjinin büyük bölümünü artık bu gündem götürüyor.
iPhone’umda pil problemi yaşarsam, bunu çözmek için öncelikle nelerin buna sebep olduğuna bakarım. İmkanlar dahilinde bu sorunun var olmasını sağlayan sebep(ler) ortadan kalkar ya da sınırlandırılırsa problemin çözümüne daha hızlı yaklaşılır. Hal böyleyken, ya bu deveyi güdecek ya da bu diyardan gidecektik. Gitmek istemediğimize göre artık daha fazla beklemenin bir anlamı yok.
Anlayabileceğiniz üzere Elma Dergisi’nde yeniden eskisi gibi yazmaya başlıyoruz. Neredeyse bir yıldır türlü çekincelerle ertelediğimiz bu eylemi sonlandırmanın zamanı geldi. Son aylarda geriye dönüp baktığımızda ciddi şekilde seyrekleşmiş yazdıklarımız. Elbette tek sıkıntımız gündem değildi. Apple’ın da bu duruma etkisi yok değil. Arada sırada “Elmadaki Kurtlar” etiketli yazılarla Apple’ın bizi soğutma sebeplerini de yazmaya çalışıyordum. Bundan sonra bu tür yazılar artabilir, önceden uyarayım…
Şu sıralarda Apple’ın eski heyecanını kaybettiğini düşünenler sadece bizler değiliz. Geçenlerde eski bir Apple mühendisi Bob Burrough da aynı konuyu dile getirerek Tim Cook’un şirketi sıkıcı bir hale getirdiğini söylemişti. Tim Cook’un ürünler ve hizmetlerden ziyade daha çok satış yapma, daha çok para kazanma sevdasına odaklandığını ekosistemi takip edenler farketmiştir.
Apple ne yaparsa yapsın ülkemizde bir tarafta bombalar patlıyor, diğer tarafta resmen bir savaş sürüyor ve yüzlerce insanımız hayatını kaybediyorken “iPhone’da şu iş şöyle yapılır” gibi bir yazı yazmak için gereken özelliklere(!) sahip değiliz belli ki. Umarız en kısa zamanda yaşadığımız dertler, bu sayfaların asıl konusu olan şeylerle ilgili olanlara dönüşür.
Geçtiğimiz hafta Apple, Dolar kurundaki yükseliş nedeniyle Türkiye’deki fiyatlarına ciddi bir zam yaptı. Satılan en ucuz iPhone modeli olan 16GB hafızalı iPhone SE bile artık 2400 TL oldu. 256GB hafıza ile iPhone 7 Plus modeli ise 5450 TL! MacBook’ları ne siz sorun ne ben söyleyeyim. Gidişat devam ederse artışların burada kalmayacağını öngörebilmek içinse ekonomi profesörü olmaya gerek yok. Yakında uygulama mağazalarının da fiyatlarını güncellemesi zaten kaçınılmaz. Bir ara Apple ürünlerinin ABD fiyatları bile daha yüksekti. Apple ürünü almayı planlayanlara son yazımda acele etmeleri tavsiyesinde bulunmuştum fakat bu kadar ciddi bir artış beklemiyordum. Hatta artışı görür görmez hiç niyetim yokken koşa koşa gidip henüz Turkcell uyanmadan bir mağazadan iPhone 7 aldım. Sizi bilmem ama bende başka bir değişiklik yok.
Kış ayları yavaş yavaş son bulurken yeni nesil Apple ürünleri hakkında söylentiler de artacak. Önümüzdeki yaz tanıtılacak olan yeni nesil işletim sistemleri, sonbaharda gelecek olan yeni iPhone ve diğer ürünler hakkında çıkan ne varsa dilimizin döndüğü kadarıyla aktarmaya devam edeceğiz.
Ürün ve yazılım incelemeleri, faydalı ipuçları, çeşitli etkinlikler ve daha fazlası yine bu sayfalarda yer alacak. Twitter ve Facebook hesaplarımızdan yine anlık paylaşımlar yapmayı sürdüreceğiz.
Yepyeni yazılarda birlikte olmak dileğiyle…
HELLO AGAIN…