ElmaDergisi’nde ki ilk haberim, Nisan 2011’de Fransa’da bir eğitim sırasında gittiğim Louvre Apple Store incelemesiydi. Eğitim dolayısı ile kısa bir süre önce New York’a 2. kez geldim. Okuldan bulabildiğim boş zamanı, nasıl değerlendirebilirim sorusuna cevap ararken, arkadaşım demez mi ”kalk hadi Apple Store’a gidelim.” Apple tutkunu bir insanı kandırmak kolay oldu tabii. Geçen sene bu mağazada zaten bulunmuştum. Açıkcası, o kadarda derin heyecan hissetmiyordum. Ta ki o meşhur cam tasarımlı mağazayı görene kadar. İnanır mısınız, gülümsemekten kendimi alamadım ve mutluluğumun kanıtı işte bu fotoğraf.
Selam Sana Ey Meşhur Küp
Fotoğraf çektirmek bile eziyet olabiliyor logonun önünde. O kadar fazla insan giriş çıkış yapıyor ki mağazaya, sanıyorsunuz kızılay yardım yapıyor. Herneyse, fotoğraf işlemini bitirdikten sonra yavaş adımlarla süzerek kübü içeri girip merdivenlere yöneldik. Kapıda fotoğrafta da gördüğünüz üzere, bir Apple çalışanı sizi karşılıyor. Tek işi; Welcome Sir! (Hoşgeldiniz efendim.) demek. Çok yoğun zamanlarda 10 kişinin bile orada beklediğini biliyorum.
Bu fotoğrafta pekte kalabalık görünmüyor değil mi? Diğer fotoğrafları paylaştıkça anlayacaksınız ne demek istediğimi. Muhtemelen İstanbul’a açılacak olan mağazada, farklı olmayacaktır. Apple mağazalarındaki en çok sevdiğim durum, satış temsilcilerinin siz ürünleri kurcalarken, ”buyrun nasıl yardımcı olabilirim” tarzı cümleler kurmamaları. Siz onlardan yardım istemediğiniz sürece orada özgürsünüz. Aşağı indiğimde ilk gittiğim bölüm, WWDC’de yenilenen Macbook Air bölümü oldu.
Eveeet. Haswell işlemci ile güncellenen yeni MacBook Air’i ilk dokunduğumda, bir şey hissetmedim. :) Çünkü MacBook Air, bildiğiniz üzere tasarım olarak bir önceki jenerasyonun tasarımına sahip. Gözle görülür bir özellik yok fakat en büyük özellik aşağıdaki fotoğrafta gizli olsa gerek.
Yeni nesil Macbook Air’lar, 12 saate kadar batarya süresi sunmakta. Buna artı olarak, daha hızlı SSD ve WI-FI ile geliyor. Bu arada belirtmekte fayda var. Apple Store’da fiyat etiketleri ve ürün hakkındaki bilgilerin hepsi, her cihazın yanında bulunan iPad’ler tarafından belirtilmekte. Bu arada mağazanın içerisinde mikrofonlu bazı çalışanlar var. Bu mikrofonlu çalışanlara Apple lügatında, Creative (Yaratıcı) deniyor. Bu yaratıcı arkadaşlar, Apple dünyasına yeni girecek olan kişilere MacOS sistemini anlatarak workshop veriyorlar. Tabii ki verdikleri bu workshoplar sadece, MacOS ile ilgili değil. iLife, Final Cut Pro, iWork gibi programlarıda öğrenmek isterseniz belirli bir ücret karşılığında, bu birebir olarakta katılabilirsiniz.
Bir hoş detayıda daha belirtmek isterim. Bu soruyu gerçekten çok duydum ve yanıtlamak isterim. Apple mağaza içerisinde sadece kredi kartı mı kabul ediyor? Hayır ElmaDergisi takipçileri. Nakit parada kabul ediyorlar. E ama kasa yok? Apple Store’da ödeme için özel kasalar yoktur. Her Apple Store çalışanında modifiyeli bir iPod Touch ve bu sisteme bağlı bir ürünlerin konulduğu masalarda gizli kasalar mevcuttur. Mağazalarındaki, gereksiz detayları kaldırmaları (gizlemeleri) gerçekten takdire şayan bir durum. Bununla ilgili fotoğraf paylaşmayı, güvenlik açısından doğru bulmuyorum. Ama bilmenizde yarar var düşüncesindeyim.
İnsanların ne kadar rahat bir şekilde, rahatsız edilmeden ve özgürce ürünleri incelediğini bu fotoğraftan kolaylıkla anlayabiliyoruz. Gittiğim gün 14 Haziran yani benim doğum günümdü. Ellerim kaşınıyor bir şeyler almak istiyordum. Ne alsam ne alsam derken, bir ürün bana uzaklardan göz kırptı. :) Madem buraya kadar gelmişim. Elim boş çıkmayayım bahanesiyle, Beats Audio’un Pills ürününü aldım.
Bu kadar küçük olduğuna bakmayın. Canavar gibi ses veriyor. Yeterince memnun kaldığımı belirtmeliyim. Bu küçük canavar, bluetooth teknolojisi ile donanmış, bataryalı, wireless bir hoparlör. Eğer hoparlör almayı düşünüyorsanız şimdiden şiddetle tavsiye ediyorum. Hakkını veren cihazlardan. Bir diğer aldığım ürün ise, iPhone 5’im için aldığım kılıf. Bu arada başıma hoş bir olay geldi. Kılıflara bakarken, beğendiğim bir kılıfı, hangi ürün için olduğuna bakmaksızın satın aldım. Ürünü hemen takmak için denediğimde uymadığını gördüm. Anında, bana ürünü satan kişiye yöneldim. Eskidende yaşadığım deneyimler yüzünden biliyordum ki, hiçbir sıkıntı olmaksızın ürünü değiştirebileceğim. Bakın abartmıyorum, 25 saniye sürdü ürünümü geri alması. 15 saniyede yeni ürünü kayıda geçirmesi sürmüştür. Yani toplam 40 saniye gibi bir süreçte ürün değişimini yaptım. Ne diyelim darısı bizim başımıza. Unutmadan bu fotoğrafların hepsi, kendi telefonum olan iPhone 5 ile çekildi. Umarım bazı konular hakkında, sizlerde fikir veya fikirler uyandırabilmişimdir. Aşağıda daha fazla Apple Fifth Avenue (5.cadde) Store fotoğrafları bulabilirsiniz.
Apple’ın diğer meşhur mağazalarından birisi olan ve yine New York, Manhattan’da bulunan Grand Central mağazası incelemesinde görüşmek üzere. :)
sanırım çok iyi bir hizmet verdikleri için bayağı ün kazanmış