Mac “TEMBELLER” içindir!

Dergimiz takipçilerinden Yekta Fırtına’nın gönerdiği, Macintosh bilgisayarlar için düşüncelerini oldukça samimi bir dilde paylaştığı yazıyı keyifli bulacağınızı düşünerek sizlerle paylaşmak istedim.

Öncelikle başlığın bir hayli ilginç olduğunu kabul ediyorum fakat biri Mac alma düşüncesiyle bana geldğinde ilk söylediğim söz genelde hep bu oluyor. Bu konuda da gerçekten haklı olduğumu düşünüyorum. Eleştiri oklarını üstüme çekmeden hemen neden böyle düşündüğümü açıklaya çalışayım.

Zamanında ben de Micropsoft Windows kullanmış biri olarak Windows’ta bir iş yapmak için gerçekten alın teri, kas gücü ve peygamber sabrı sahibi olunması gerektiğini çok iyi biliyorum. Vaziyet bu olunca Mac’e geçtikten sonra Windows’ta sinir krizleri sonucu yaptığınız herhangi bir işi Mac’te çok daha kısa sürede ve sorunsuz şekilde halletmek gerçekten mükemmel bir his. Başlıktada bahsetmiş olduğum vaziyet tamamen bununla alakalı. Mac gerçekten benim gibi ehl-i keyif insanlar için. Çok kısa sürede bitirmiş olduğunuz işten arta kalan zamanda  tabiri caiz ise yatıyorsunuz. Çünkü sloganında olduğu gibi sadece işinizi yapıyor.

2007 senesinde iPhone tanıtıldıktan sonra bazı özelliklerin kırpılması ve inanılmaz sadeliği, kullanımının çok basit olmasının nedeni Steve Jobs’a sorulmuştur ve Steve Abimiz;

‘’Ben piyasaya ileri yaştaki bir kullanıcının kullanamayacğı bir ürün sürmek istemem.’’

demiştir. Aslında bu söz tam anlamıyla Apple DNA’sını yansıtan bir tanım ve Apple ürünleri bu zamana kadar hep bu ana fikirin etrafında gelişmiştir. Windows 8’in ortaya çıkışından sonra bir teknoloji meraklısı kullanıcının babasını Windows 8’i ve Mac OS X’i ilk defa kullanışıda buna çok güzel örnek. Amcamız iPad ve iPhone kullandığını söylüyor ve Mac OS X’in de aynı ikonları kullandığını, dolayısı ile herşeyin yerli yerinde ve tahmin edilebilir olduğuna dikkat çekiyor.

İşte Windows fedaisi arkadaşların hiçbir zaman anlamayacağı ekosistem, uyumluluk, özel hissetme ve ne kadar yeni ürün çıksada herhangi bir Apple ürünü kullanan insanın yeni üründe yabancılık çekmeme sebebi budur. Apple bizi tembelliğe alıştırdı ama bu çok olumlu bir tembellik. Tembel olduğumuz içinde herhangi bir yeni ürünü incelemeye, öğrenmeye çalışmaya, özelliklerini kullanmaya vakit bile ayırmamıza gerek yok. Zaten ürünü elimize alır almaz bunu anlıyoruz. Bu konu hakkında da Steve Jobs’un çok güzel bir sözü var;

‘’Tasarım sadece bir ürünün nasıl görüdüğü değildir. Tasarım aynı zamanda ürünün nasıl çalışacağını da gösterir.’’

İnovasyon denilen şeyin de bir firmada bulunması gerekir. Şirket kullanıcının zorlanmaması için de çalışmalı ki memnuniyet, bağlılık ve tabiri caiz ise Fanboyluk ortaya çıksın.

Apple ürünlerini kullanmamın bir çok sebebi var ama bence en delicesi ki bunu yazmaya çekinmedim de değil ‘’ohoo sen uçmuşsun arkadaş…’’ laflarını duymamak için fakat paylaşmak istediğim o sebep kutusudur. Yeni birürün aldığım zaman benim için ambalajını açmak bir ritüeldir ve diğer hangi firma olursa olsun Apple ürününün kutusunu açtığım zamanki hazzı alamıyorum. Kutu tasarımında bile okadar ince düşünülmüş, tamamen müşterinin hazzını arttıran ögeler konulmuşki gerçekten bu bile kullanıcının Apple için önemini vurgular nitelikte.

Bana Fanboy denilmesinden de hiçbir zaman rahatsızlık duymadım eğer dünyada benim yaşam kalitemi arttıran, iş yaparken sinir katsayımı zıplatmayan bir iş istasyonu gösterin onada fanboy olurum ki Microsoft ürünlerinden bir tanesinin de sahibiyim ve her ortamda da diğer rakibine karşı savunmaktayım XBox 360’dan bahsediyorum.

Windows sempatizanı arkadaşlarıma anlattığım bir olayı size anlatmak istiyorum ve bu hadise sonucu gerçekten derin düşüncelere daldıklarına şahit oldum. Model numarası 7,1 yani 2007 senesinin ilk çeyreğinde çıkmış olan iMac 24 inc sahibiyim. Bir hafta kadar önce Mac’im ilk formatına kavuşmuş bulunmakta fakat sakın ama sakın bunun bilgisayarımın kafayı yediğinden dolayı olduğunu düşünmeyin, 320 Gb olan harddisk boyutumun tamamen dolmasından ötürü bu format işlemini yaptım. Bu olayı arkadaşlarıma anlattıktan sonra zaten daha fazla bir söze hacet olmadığını anlamış olacaklar ki kendinden emin bir tavırla ‘’tabii kardeşim Mac stabil bunu kabul ediyorum ama Windows eheehe öhöhö.’’ gibi laflar edip iyice ne yapacağını bilemez duruma geldiler.

Son olarak iyiki tembelim ve iyiki dünyada tam olarak benim istediklerime karşılık verebilecek bir bilgisayarı üreten Apple gibi bir firma bulunmakta. Çoğu ürününü kullanmış biri olarak söylemekteyim ki sırf Apple ekosisteminin içindeki uyum için bile Mac gözü kapalı dünyanın en iyi bilgisayarı olmaya devam edecektir ki bu durum doğduğundan beri böyledir.

Okuduğunuz için teşekkürler. Kafanızı şişirdiysem affola.

İlk defa Windows ve Mac kullanan amcamızın o şekermi şeker hallerini görmek için videolar aşağıdadır.

Windows 8 ile imtihan:

Mac OS X ile imtihan:

Yekta FIRTINA

Yekta Bey’e yazısı için teşekkürler. Mac veya diğer Apple ürünleri hakkında düşüncelerinizi paylaşmak isterseniz siz de yazınızı Elma Dergisi’ne gönderebilirsiniz.