Uzun zamandır iPad’in yalnızca içerik okumak, izlemek, dinlemek için kullanılabileceğini; yani üretmek için değil de tüketmek için daha uygun olduğunu savunanlardım. Geçmiş zaman kullanıyorum çünkü artık gerek iOS uygulamalarının daha üretime yönelik tasarlanması, gerekse de iOS cihazları için üretilen aksesuarların çeşitliliği nedeniyle bu düşüncemi yumuşattım.
iPad’in içerik üretmede kulllanılabileceği konusunda belki de en basit örnek, şu anda bu inceleme yazısını Antalya – İstanbul uçuşunda yazıyor olmam. iPad Air 2 için edindiğim Logitech Type+ klavye ile iPad’i neredeyse bir netbook gibi kullanmak mümkün. Neredeyse diyorum çünkü iPad halen benim için “içerik yaratmada öncelikli” cihaz değil. Eğer hem Macbook’um hem de iPad’ime erişebilir durumdaysam tercihim halen Macbook oluyor. Bir sunum hazırlarken sağdan soldan görsel aramak, bunları bir klasörde toplamak, üzerlerinde işlemler gerçekleştirip sunumda kullanmak, sunum içerisinde animasyon ve geçişleri ayarlamak ve çıktıyı PDF olarak sıkıştırıp kaydetmek gibi tüm işlemler ilgili yazılımların Macbook sürümlerinde halen çok daha hızlı ve pratik. Diğer taraftan iPad’in sunduğu 128GB’a varan depolama kapasitesi, tek şarjdaki pil süresi, dahili 4G bağlantı özelliği ve tabi çok daha portatif olması gibi nedenlerle 1-2 günlük toplantılarda ‘iş görmesini’ sağlıyor. Özellikle Microsoft’un iPad için düzenlemeye izin veren ofis paketini de ücretsiz hale getirmesi sonunda Word, Excel, Powerpoint gibi dosyalar üzerinde düzenleme yapmak ya da sıfırdan yaratmak mümkün hale gelince bir harici klavye edinmem şart oldu. Gelelim Logitech klavyenin incelemesine.
Neden Harici Klavye?
iPad’in o harika inceliği ve estetiğini neden bir klavye-kılıf ile bozuyorum diye kendime sorduğumda iki net cevabım var;
1- Ekran klavyesinde yazarken yazdığımı hissedememek benim için bir sorun. Bir şeye basma hissi uynadırmadığı için de gözüm sürekli imleçte ve doğru yazıp yazmadığımı kontrol ederek harf harf ilerlemek durumunda kalıyorum. Oysa harici klavyede gerçekten tuşlara bastığınız için daha hızlı tepki alıyorsunuz ve yazmaya odaklanıyorsunuz.
2- Ekran klavyesi kullanırken ekranın yarısı klavye nedeniyle kapanıyor. Oysa harici bir klavye kullandığınızda ekranın tamamına erişmeniz mümkün.
İşte bu iki kritik özellik nedeniyle, incecik iPad Air 2’yi ağırlaştırmak ve kalınlaştırmak pahasına harici klavye arayışına girdim. Bu konuda farklı üreticilerin farklı ürün ve çözümleri olması nedeniyle yine kendim için önemli özellikleri sıralamaya başladım;
- Klavye aynı zamanda kılıf da olmalı, ayrı bir kılıf ve harici klavyeyi aynı anda taşımayacağımı ya da klavyeyi bir yerlerde unutacağımı biliyorum
- Kapalı durumda iPad’in önünü ve arkasını korumalı
- iPad’in kılıfla akıllı kapanma / açılma özelliğini desteklemeli
- Olabildiğince hafif olmalı
- Tuşları mümkün olduğunca büyük ve geniş aralıklı olmalı
- Türkçe klavye olmalı
- Kısayol tuşları olursa iyi olur
İşte tüm bu özellikleri alt alta sıraladğımda hepsini karşılayan Logitech’in Type+ ürününü gördüm. Ürünün yabancı sitelerdeki internet incelemelerini görünce bir tane edinmeye karar verdim.
Yine sadece Apple Store’da, yine 3-4 hafta teslim süresi!
Ürünü Google üzerinde aramama rağmen Türkiye içerisinde sadece Apple Online Store’da bulabildim, onda da stokta olmadığı için 3-4 hafta sonra kargoya verilebilir olarak gördüğüm için sipariş verip beklemeye başladım. Enteresan bir şekilde hiç bir APR ya da teknoloji markette bulamadım (bu arada ürünün iPad Air için olan modelini bulmak çok kolay, Air 2 için henüz bulunmuyor). Apple Online Store’dan sipariş vermemin üzerinden 2-3 gün geçmişti ki tesadüfen Akasya’dan geçerken hadi bir Apple’a uğrayayım dedim ve raflarda yine sadece iPad Air için olan modelini bulabildim. Yardımcı olabilirmiyim diye gelen mağaza elemanına umutsuzsa Type+’ın Air 2 için olanını aradığımı söyleyince depodan bakmayı teklif edip gitti ve 10 dk sonra elinde aradığım ürünle geldi. Hemen satın alıp online store siparişimi iptal ettim, özetle Apple mağazalarına uğradığınızda aradığınız ürünü depoda sorgulatmayı unutmayın.
Logitech Type+ Hakkında
Ürünün kutu içeriği oldukça sade; klavyenin kendisi, ufak bir kılavuz ve şarj kablosu birlikte geliyor. iPad’i klavyeye oturtmak oldukça basit, üstten iki tırnak tutuyor ama sağlam tutuyor. Klavye Bluetooth üzerinden iPad ile haberleşiyor. Tuşların yerleşimleri düzenli ve boyutları uygun, diğer klavyelerdeki gibi Caps Lock ve “A” tuşu ortak kullanılmamış. Bir tek “Ü” harfi için yeterli yer kalmadığından basması zor geldi;
Rakam bölümü üzerindeki sıranın tamamı kısayollara ayrılmış vaziyette. Soldan sağa;
- Ana menü tuşu
- Uygulamalar arası geçiş
- Dikte
- Arama
- Klavye dil değişimi
- Ekran klavyesi
- Ekran görüntüsü (screenshot) alma
- Geri-Oynat/Durdur-İleri tuşları
- Ses kapat, azalt / arttır tuşları
- Güç tuşu
için kısayollar oldukça kullanışlı;
Bunun dışında klavyenin ayrıca bir açma kapama tuşu bulunmuyor. iPad’i açıp kılıfın ortasına yaklaştırdığınız anda klavyedeki mıknatıs iPad’e yapışıp klavyeye güç veriyor. iPad’i ayırdığınızda da klavye otomatik olarak kapanıyor.
Klavye üzerinde bir adet LED var, bu LED klavyeye enerji geldiğinde yeşil, iPad ile bağlandığında mavi yanıyor. Klavyenin pili bitmek üzereyken de kırmızı yanıyor.
Sonuç
Klavyeyi yaklaşık 1 haftadır kullanıyorum, henüz şarj etmedim. Aklıma gelen avantaj ve dezavantajları şöyle;
Avantajlar
- iPad’i çok kalınlaştırmıyor ve çok ağır değil
- Her defasında açıp kapatma ihtiyacı yok, iPad’i yerleştirince otomatik açılması güzel bir özellik
- iPad’i klavye üzerine koyup tablet olarak kullanma imkanı güzel
- Kısayol tuşları epey iş görüyor
- Harf boyutları ve aralıkları yeterli
- Dış yüzeyi sert ve kısmen suya dayanıklı
Dezavantajlar
- iPad’in o estetiği kalmıyor
- kapalı durumda üst ve yanlardan çok açıklık olduğu için tam bir kılıf gibi koruma beklememek gerek
- iPad klavye üzerindeyken ekran (iPad) yerleşim açısı ayarlanamıyor. Bana biraz dik geldi. Klavyeden ayırıp ekranı kendim ayarlamak istediğimde de, mıknatıslı bölümden ayrıldığı için klavyenin enerjisi kesiliyor
iPad ile sıkça yazı yazan herkese tavsiye ederim.
Not: Bu yazının tamamı iPad’de WordPress üzerinde yazıldı ve tüm fotoğraflar iPhone ile çekilip Airdrop ile iPad’e gönderilerek bloga eklendi.