Apple’ın en önemli kilometre taşlarından biri de hiç şüphesiz iPhone. Sanırım dünya üzerinde onun kadar çok konuşulan bir cihaz daha yapılmadı. Tuhaf değil mi? Aslen konuşmaya yarayan cihaz hakkında ne kadar çok konuşuyoruz. :)
Eskiden, daha doğrusu iPhone’dan önce de cep telefonları vardı. Akıllı telefonlar vardı. iPhone’dan sonra hala cep telefonları, akıllı telefonlar var. Bir farkla, hepsi iPhone’a benziyor. Yalan mı? Benzemiyor desenize… :) Önce şekil olarak, sonra işleyiş olarak iPhone’a benzeyen pek çok cihaz piyasaya sürüldü. Neredeyse hepsi “iPhone Killer (iPhone Katili)” olarak lanse edildi. Kimin öldüğü kimin yaşadığı ortada…
iPhone gerçekten çok önemli bir Apple ürünü. Elbette Apple’ın kasasını dolduran bir ürün ama hepsi bu değil. iPhone ile alışkanlıklarımız değişti veya yeni alışkanlıklar kazandık. Artık pek çoğumuz eğlence için veya iş için iPhone’u elimizden düşüremiyoruz. Bazıları iPhone’a, adı iPhone olduğu için sahip. Günlük hayatta elinde iPhone olup da sadece konuşmak için kullananlar da var. Bu çok ayrı bir konu. Şahsen pil ömrü bu kadar az olan bir cihazın (yanlış anlaşılmasın, yapabildikleri yanında iyi bile…) sadece konuşmak, mesajlaşmak için kullanılması beni yoruyor. Neredeyse bir aya yakın stand-by, onlarca saat konuşma imkanı sağlayan yüzlerce çeşit telefon varken iPhone alınmasını anlayamıyorum… Lafı fazla uzatmadan toparlayalım.
iPhone ‘un en önemli özelliği bence iPhone’un ayrılmaz parçası, iOS işletim sistemi. Mac kullananların zaten alışık olduğu bu sistemin tabanı Mac OS X’e, yani kolaylığa, yani basitliğe, sadeliğe, işlevselliğe, hıza ve en kısa zamanda en verimli işi yapmaya dayanıyor. İşte iPhone tam da bu noktada çelik, plastik ve camdan, dolayısıyla rakiplerinden sıyrılıyor. Bir başka marka / model cep telefonu ile geçen hafta çekip PC nize aktardığınız, daha sonra telefonunuzdan sildiğiniz fotoğrafı, bir arkadaşınız ile paylaşmayı düşünmekle o an onu yapabilmek inanılmaz keyif veriyor. Cebimizdeki iPhone’umuz iCloud veya Mac ile o kadar iyi anlaşıyor ki…
Kısacası iPhone, iCloud, App Store, Photo Stream ve onlarca hizmet ile bir bütün olduğu için öne çıkıyor, adından bu kadar çok söz ettiriyor.
Teknoloji o kadar hızlı ilerliyor ki, hemen her gün yepyeni, süper özellikler ile donatılmış cihazlar ile karşılaşıyoruz. Günümüzde, birkaç gün sonra ülkemizde satışına başlanacak olan iPhone 4S’ten çok daha yüksek çözünürlüğe sahip kameralar ile donatılmış, daha hızlı işlemci, daha fazla hafıza, daha fazla “şey” sunan pek çok marka / model var. Daha önce olduğu gibi mutlaka bu yazıya da iPhone’un filanca tarafındaki bir sorundan bahseden, falanca marka bir cihazın hızından, yere düştüğünde plastik kasası sayesinde zıplayıp iPhone’dan daha dayanıklı olduğu ileri sürülen cihazların savunulduğu yorumlar eklenecektir. Belkide sadece bunun önüne geçmek için son birkaç cümle daha ekleyeyim. Yazıyı okuduysanız (emin olun Apple’dan nefret edenler iki dakika ayırıp okumak yerine şöyle bir göz gezdirip yorum yazıyor) ne demek istediğimi anlamışsınızdır ama yine vurgulayayım; iPhone sadece şık iki cam panel arasına yerleştirilmiş metal çerçeveden ibaret değil. Biz ne kadar anlatırsak anlatalım, bu gibi söylemler, yorumlar olacaktır. Gariptir ama birkaç yıl önce iPhone’u yerden yere vuranların elinde iPhone görmek yetiyor da artıyor bile.
İki tavsiye
Birincisi iPhone’dan daha üstün cihazları kullananlara;
Sevgili arkadaşlar. Biliyoruz, sizin cihazlarınız daha üstün. Daha hızlı, daha büyük ekranlı daha “janjanlı”… Anladık. Sizinki çok şey yapıyor, bizimki yapamıyor. Artık her iPhone gördüğünüzde deliye dönüp filanca özelliğinden bahsetmenizden sıkıldık. Kötülemek, yerden yere vurmak yerine sıradan, günlük hayatınızda telefonunuz ile yaptığınız şeyleri bir de iPhone ile yapmaya çalışın. Biraz kullanın. Karşınızdaki iPhone sahibi bilmiyor olabilir ama ben aklınızdaki her soru için cevap vermeye hazırım. Merak ettiğiniz her şeyi sorun, bakalım o kafanızdaki iPhone’un filanca şeyi yapamadığı ile ilgili soruya ne cevap vereceğim?
İkinci tavsiyem de iPhone kullananlara;
Size ne tavsiye edeyim ki? Zaten iPhone kullanıyorsunuz. Hmm doğrudur deyip geçin. İsteyen istediği şeyi alsın kullansın. Birisi karşınıza çıkıp iPhone’u sarıp sarmalayıp antenini vs kapatıp “Bak işte böyle yapınca çekmiyormuş” dediğinde o kişiye o haldeyken arama yapıp biriyle beş dakika kadar konuşmaya çalışmasını söyleyip görüşmenin sonunda sorun bakalım konforlu oluyor mu? Siz sadece ne kullandığınızı, nasıl daha iyi kullanacağınızı bilin yeter.
Akşam akşam nereden aklıma geldiyse yazayım dedim. Bunlar iPhone dediğimizde benim aklıma ilk gelenlerdi. Daha çok uzayacaktı ama bir yerde dur demek gerekiyor. Sanırım oraya vardık. Peki “iPhone” dediğimizde sizin aklınıza neler geliyor? Sağlıcakla kalın…
İphone= Akıllı Telefonun yeniden doğuşu
Merhaba,
Açıkcası iPhone denince aklıma benim ilk önce bir Apple duruşu geliyor. Sonrasında o malum iPhone sahibi ile konuşunca cık diyorum olmamış diyorum. Önemli olanın elimizde tuttuğumuz Apple ürünü değil, Apple felsefesini benimsemek olduğunu düşünüyorum.
Merhaba,
Açıkcası iPhone denince aklıma benim ilk önce bir Apple duruşu geliyor. Sonrasında o malum iPhone sahibi ile konuşunca cık diyorum olmamış diyorum. Önemli olanın elimizde tuttuğumuz Apple ürünü değil, Apple felsefesini benimsemek olduğunu düşünüyorum.
Teşekkürler.
elma
mehmet bey yazınız fevkalade güzel olmuş…
tam olarak düşüncelerimi tercüme etmiş ender bey. mehmet bey özellikle yazınızın son kısmı gerçekten fandroid’leri çok iyi açıklar nitelikte olmuş teşekkürler :)
Ben tartışmalara uzun zaman önce ara verdim ( : artık nokia n9 mu? ne dediler onla karşılaştırmaya kalktılar daha ondan sonra tek kelime etmedim ( :
Mac konusundada aynı durum söz konusu MBP ‘umu paccberl gibi birşeydi ( : 2 gb ekran kartı varmış 7-10 çekirdekli işlemcisi vs vs( : fiyatıda 3bin küsürmüş dedi… Erinmedim windows tarafını açtım ve oyun denedik( : düşünün arkadaşım sonrasında hiç birşey demedi ve bundan sonra atan tutan herkese onun telefonunu veriyorum( :
Gerçekten artık apple karşı herkes atıp tutuyor ama gerçekten ama gerçekten hiç ama hiç bilmiyorlar çok karışıkmış oymuş buymuş bile deniliyor( : KARIŞIK diyen bir insanın macintosh’dan ne kadar bilmediği anlamadığı anlayıp polemik yada tartışmaya girmiyorum( :
O kadar şeyi saydım ki tek bu bile yeter Apple RUHU ve SADELİĞİ hiç birşeye değilmez…
Evde MBP ,iPhone,iPad ‘den kullanımından sonra herşeye bakış açısı değişiyor insanın sadeliğin güzelliğin farkına varıyorum ve diğerlerininde ne derece kötü oldukları( :
Mac ile ilgili oldukça fazla tartışılacağını düşündüğüm bir yazı hazırlayacağım :)
mehmet bey hazırlayın… birde pc oynanan mw3 ü nasıl imac de oynarız konusunu işlerseniz ÇoK sevinirim..
Sayın Mehmet Avican ve tüm bu siteyi takip eden arkadaşlar ;
Gayet açık ve net yazılmış cümlelerinize birkaç ilave de ben yapmak isterim.
Apple ürünü kullanmak , kullanıcıya öncelikle kendini önemli ve farklı hissettirir.Bakınız Steve Jobs’un hayatını içeren kitabına.Okumamış olan Apple tutkunlarına şiddetle tavsiye ederim.
Apple ürününü kullanan bir kişinin deneyimlerini aylar hatta yıllar boyunca şahsen kendisi tarafından en ince ayrıntısa kadar deneyip , son kullanıcının tüm duygularını üretim aşamasında yapan bir şirket var karşımızda.
Hatta öyle bir şirket ki ; Ürünleri firma sahibi bizzat kendisi deneyip geliştiriyor.Söylermisiniz bana hangi rakip firmanın sahibi veya CEO su bu kadar yakın ve olayın içinde bizzat bulunabiliyor.
Herkes ne telefon kullanıyorsun lafı yerine , senin İphone da hangi app veya hangi müzikler yüklü demeye başladı.( Kitabından alıntıdır)
Android veya benzeri işletim sistemlerine sahip cihazlar sadece İOS da çalışan programları kendi işletim sistemlerine uygulanmasını ve kullanılmasını sağlamaktan öte ne yapıyor ?
Evet herkes pazarda pay almak istiyor anlıyorum ama , biraz empati ve üretime , bunun için emekleri geçen tüm insanlara biraz saygı gösterilemsi gerektiğine inanıyorum.
Son olarak kendi Apple tutkumu şöyle özetlemek isterim …..
Apple bir din olsaydı ona inanıyor olurdum sanırım….
Saygılar..