Aralık 1992. Yeni aldığım Olivetti m300-2, 386 SX25 bilgisayarıma modem arayışındayım. Çevremdeki çok bilmişler 4800 bitlik modem yeter diyor ama benim gözüm 9600 bitlik olanlarda ve bu bahsettiğim şey bildiğin servet fiyatında. Bilgisayarımın işlemcisi sadece 25MHz hızında çalışıyor. Yani artık pek çok mühendislik öğrencisinin hesap makinası bile daha hızlıdır sanıyorum. Tabi o zamanlarda “canavar” diye nitelendiriyoruz. Ses kartı filan da yok. Arada bip bip diye ses çıkartıyor o kadar. Sanırım fareye ihtiyaç duyduğum ilk sistem de oydu. Windws 3.1 geldikten sonra artık klavyeyi daha zor eskitir oldum. İnternet diye bir şey de yok. BBS ler sağolsun dijital olarak sosyalleşmeye başladık. İnternetin ilk zamanlarında da yapacak bir şey yoktu gerçi. Birkaç site ismi biliyorsan şanslısın. Arkadaşlar bir araya geldiğinde ilginç site bilenler ortamın efendisi olacak yani o kadar…
Yavaş yavaş portallar ve takiben arama motorları ile birlikte internet internet olmaya başladı. Bağlanmak bir dert, bağlı kalabilmek başka bir dertti. Okul harçlıkları yetmeyeceği için mecburiyetten hackerlık yapılan dönemler. Bir şekilde IRC kanallarından düşürülen kurbanın ISS şifrelerini çalarak internete girebilmek… Girince saatlerce telefonu meşgul etmek ve komşunun gelip “sizin telefon açık kalmış galiba, filanca aradı” demesiyle bir hışımla bağlantıyı kesmek zorunda kalmak… Nereden nereye geldiğimizi düşündüğüm zamanlarda “vay be” demekten kendimi alamıyorum. Şimdikileri geçtim, ilk iPhone’un işlem gücü bile aya çıkan mekiğin sisteminden yüksekti.
Adamlar o bilgisayarla aya çıkıyor ama biz bilmem kaç yüz kat güçlü telefonumuz oyunu geç açtığı zaman dudak büküyoruz.
Büyük olasılıkla önümüzdeki ay başında yeni iPhone tanıtılacak ve yakın bir zaman sonra da pek çok kullanıcı Sent from my iPhone imzasını Sent from my iPhone 6 diye değiştirecek. Ne çabuk tüketiyoruz teknolojiyi. Yeni satın aldığımız teknolojik ürünleri bir yıl sonra yenilemeye başladık. Daha hızlı olsun, daha yeni olsun diye. Yetmediği yerde yenilemeyi anlıyorum ama saniyenin bilmemkaçta kaçı kadar daha hızlı olsun diye ürün yenilemeyi anlayamıyorum.
Son birkaç aydır sosyal medyada, gazete veya televizyonda bir iPhone 6 furyası almış başını gidiyor. Hemen hemen her yeni iPhone modelinde benzer durumlar oluştuğu için Apple her yıl ilk parti üretim kapasitesini katlayarak artırıyor olmasına rağmen bir türlü satışlara yetişecek kapasitede cihaz üretemiyor. Bu yıl da benzeri bir senaryo ile karşılaşacağımıza şüphem yok. Satış rakamları ortada. Kimse çıkıp bilinçli yapılıyor, şişiriliyor, bilerek yok satıyor diyemez. Adamlar gerçekleşen satışlara yetişemiyor. Parti parti ürün geliyor ama geldiği gibi bitiyor. Sanırım ilk haftalarda iPhone 6 bulmak yine epey güç olacak.
iPhone 6 elbette şimdiye kadarki en iyi iPhone olacak ama size de bu sürekli artan talep biraz garip gelmiyor mu? Pek çok şirket sürekli yeni ürünler çıkartıyor ancak Apple’ın en büyük rakibi olarak görülenler bile bırakın satışa ürün yetiştirmeyi, komik satış rakamlarında kalmaktan öte geçemiyorlar. Hemen ilave özellikli model çeşitlendirerek daha geniş kitlelere hitap etmeye çalışıyorlar. Sanırım Apple’ı diğer markalardan ayıran sebeplerden biri de müşterisinin sadece teknolojik anlamda mevcut ürününü yenilemekten ziyade markaya olan tuhaf bağlılığı. Zira gerçekten Apple’a saplantı düzeyinde bağlı olanlar da dahil bu bağlantıyı açıklamakta zorlanıyor. Birkaç yıl önce yapılan bir araştırmada (o yıla göre) eğer Apple bir din olsaydı dünyada en çok takipçisi olan dinler sıralamasında ikinci sırada olduğunu okuduğumu hatırlıyorum. Şimdi durum nedir bilmek istemiyorum.
Hepimiz Apple’ı seviyoruz ve bir şekilde takip ediyoruz. Sizin için bu durumun aksi geçerliyse Elma Dergisi’nde ne işiniz var sorusundan ziyade buraya kadar nasıl dayanıp okudunuz onu merak ediyorum. Apple ürünlerini kullanmak hem kolay hem de zevkli. Blackberry ile de paşalar gibi mail gönderilebiliyordu ancak iPhone ile mail göndermek bile zevkli inkar edebilir miyiz? Bir cafede masa üzerinde MacBook gördüğünüzde bakmıyor musunuz? Bir şekilde gözünüz takılmıyor mu? Kapağın üzerindeki elmanın ışığı gözümüzü mü alıyor? Seviyoruz işte.
Uzun süredir iş yoğunluğum yüzünden yazamıyorum. Bugün aslında iPhone 6 hakkında oldukça detaylı bir yazı yazmayı planlamıştım ancak son anda karar değiştirip ortak ilgi alanımız Apple hakkında da bir şeyler yazarak ısınayım dedim. Uzun süre bisiklete binmediğiniz halde bir gün bindiğinizde yeniden eskisi gibi sürebildiğinizi görmek gibi bir şey bu ama insan sürekli yaptığı şeylere ara verince birkaç ısınma turu iyi geliyor. Yakında daha sık yazabilecek olmak beni mutlu ediyor. Hep birlikte yeni iPhone’u bekleyeceğiz. Bolca tartışıp eleştireceğiz. Önümüzde oldukça hareketli geçecek bir dönem var. iOS 8, Yosemite, yeni Mac’ler ve belki yepyeni giyilebilir Apple ürünleri.
Teknoloji hızla ilerliyor ve Apple bulunduğu konumu koruyor. Son zamanlarda farkındasınızdır ekosistem biraz sessiz. iPhone ve iPad’in tanıtılmasından hemen önceki zamanlar gibi geliyor bana. Apple yine yeni bir şeyler peşinde ve her iki devrimsel üründe olduğu gibi dünyaya yeni bir yön verecek. Vermeli de. Aksi taktirde Cook, Jobs’un mirasını sürdürememiş olacak ve Apple’ın diğer teknolojik markalardan bir farkı kalmayacak. Bu dönemleri daha önce yaşamış biri olarak şimdilik içim rahat. Apple artık üretemiyor, rakipleri daha yenilikçi ürün ve hizmetler üretiyor, Apple bitti diye düşünenler yine seslerini yükseltmeye başladı. Pek çok analist bir yıla yakın bir zamandan söz ediyor yeni kilometre taşı için. iPod, iTunes, iPhone, iPad derken sizce Apple bize yakın geleceğimizde neler sunacak? Apple hakkında, geçmişte olanları, yaşadıklarımızı ve gelecekte olacakları yorumlarınız ile paylaşmak ister misiniz? Burada atış serbest. Özgürce Apple ile ilgili düşüncelerinizi paylaşın, tartışalım. Görüşmek üzere.
apple in tasarimlarini seviyorum ,ister cep telefonu olsun ister bilgisayarlari , dizaynlari ile hep bir adim önde olmustur cep telefonlari teknolojik yenilikler acisindan bakildiginda , biraz fakir kalsada , saglam bir isletimci sistemine sahip , Apple dememin ikinci sebebi ise App Store ve I tunes , su bir gercek ki yeni cikan oyunlar yada programlar ilk önce App store a daha sonra diger marketlere geliyor, keza sorunsuz en yeni cikan albümleri I tunes da indirmek mümkün .
Apple iconic bir olmustur ,
Mehmet bey çok detaya inmeden Apple sever olsun olmasın pek çok insanın kafasındaki sorulara, hususlara değinmişsiniz…
Apple’ın üretim felsefesinin kişisel özelliklerim ya da şöyle söyleyeyim beklentilerimle örtüştüğünü düşünüyorum…Örneğin yaşamda güvenlik/güvenilebilirlik benim için ilk sıralarda. Teknolojide bunu en iyi kim sağlar? Tabii ki Apple…
Kalite ve sağlamlık da peki…Apple…
Sorunsuz çalışma…Kafayı meşgul etmeden işini yapma…Müşterinin sırtını sağlama alma…
Bu ve bunun gibi pek çok hususta Apple isteklerime hayli yeterli cevap veriyor…
Şuan 4s, iPad R.Ekran, M.Prodan ve ha bir de Time Capsule’den oluşan kendimce yeterli ve hoş bir setim var…Tüm ürünlerin uyumlu olması o kadar işimi kolaylaştırıyor ki…
Kendi döneminin kriterlerine göre değerlendirildiğinde hem Apple’ın hem de tüm akıllı telefonların en iyisi olarak gördüğüm üç yıllık 4s’im kozmetik açıdan ilk günkü gibi olsa ve en son güncellemeyi alsa bile donanım açısından artık eskidi, kabul.
Bu nedenle iPhone 6’yı hevesle bekliyorum…
Hayırlısı diyelim…
“Sanırım Apple’ı diğer markalardan ayıran sebeplerden biri de müşterisinin sadece teknolojik anlamda mevcut ürününü yenilemekten ziyade markaya olan tuhaf bağlılığı. Zira gerçekten Apple’a saplantı düzeyinde bağlı olanlar da dahil bu bağlantıyı açıklamakta zorlanıyor.” yorumunuza noktasına kadar katılıyorum, anlamadığım bir neden ile aşırı bir bağlılık var apple a karşı , he bu durumdan mutsuzmuyum kesinlikle hayır. Belkide mesleğimi seçmeme neden olan şeydir apple.
Belkide estetiğe çok önem vermem bu bağlılığım en büyük etkenlerinden biri ,
:large herşeyi anlatmak için bu resim yeterli
Devrimsel bir ürün çıkarılması için yeni bir donamıma ihtiyaç vardır. Kamera, GSP, 3G, dokunmatik ekran, parmak okuyucu, pusula bu donanımları kullanarak çok güzel işler çıkardılar. Ama mühendisler bunlar ile yapılabileceklerin geldiler, sınırdayız. Hala iphone 4 kullanıyorum ve 5S kullanan bir insanın aldığı hiçbir hizmetten mahrum kalmıyorum, İphone 6 kullanan insanında kullandığı bütün servisleri kullanacağım. Amacım İphone 7S de telefonumu değiştirmek. O zamana kadar telefonum bozulmazsa ihtiyaçlarımı kesinlikle karşılayacaktır. Nerde kalmıştık donanımda, ihtiyaç olan telefona eklenebilecek yeni bir donanımdır. yeni bir donanım yoksa sizi 100” lik ekran, 100000 piksellik kamera, 10000 ghz lik işlemcilerle sizi avutacaklar. Teknoloji çok hızlandı, insanların çoğu buna ayak uyduramıyor gerisinde kalıyor. Bu teknolojinin başlangıçına tanıklık edenler değil, Bu teknolojinin içinde doğanlar tam anlamıyla bu teknolojiyi kullancak ve hakkını verecek. Telefonumuz artık bir telefon değil, kişisel asistanımız.