Tablet bilgisayarların iPad ile yeniden yorumlanmasının ve tek kelime ile patlamasının üzerinden iki buçuk yıldan fazla zaman geçti. Apple’ın rakipleri pazarın bu kadar büyük olduğunu ve Apple’ın inanılmaz bir başarı elde etmeye başladığını görür görmez kolları sıvadılar ve apar topar hemen hepsi tablet bilgisayar çıkartmaya başladı. Aralarında RIM, HP gibi dünya devi donanım ve yazılım üreticilerinin ürünleri iPad karşısında yok oldu. iPad ile aynı fiyattan satılan ürünler önce maliyetine daha sonra elden çıkartmak için ürün başına yüzlerce dolar zararına satıldı ama nafile. Ülkemizde ve dünyada pek çok kurum, kuruluş kampanyalar ile ücretsiz dağıttı, yine tutmadı. Hepsi iPad killer olarak lanse edildi. “İşte iPad’i tahtından indirecek olan yeni cihaz”, “Apple’ın işi zor”, “iPad artık rakipsiz değil” gibi onlarca başlık hatırlıyorum.
Yakın gelecekte yazılım devi Microsoft da şansını Surface adını verdiği tablet bilgisayar ile denemeye hazırlanıyor. Rekabet elbette iyidir. Olması gereken de budur ancak rakiplerin biraz aceleci tutumları, pastadan biran evvel pay kapabilme telaşları ve yaratıcılıktan uzak, birbirine benzeyen iPadimsi “kopya” tasarımları, kullanışsız ve dar işletim sistemleri yüzünden iPad’in yükselişi ve egemenliği günümüzde de sürüyor. Bazen teknoloji marketlerinde tablet bilgisayar inceleyen insanları görüyorum. Bir bahane ile yanlarına gidiyor ve cihaz hakkında neler düşündüğünü öğrenmeye çalışıyorum. Çoğu her konuda olduğu gibi tablet konusunda da bihaber. Adamın ne işletim sisteminden ne de uygulama mağazasından haberi var. Biraz konu derinleştiğinde “iyide şu satıcı çocuk bana iPad’in aynısı, sadece şekli biraz değişik ama 100 TL daha ucuza satılıyor dedi” cevabını alıyorum. Şaka gibi. İçi her şeyi iPad’in aynısıymış… Vaktim olursa vatandaşı iPad’in yanına götürüp birkaç şey gösteriyorum. Adamın ağzı kulaklarında… Bir şekilde diğer tablette de neredeyse aynı işleri yapabileceğini o da biliyor fakat iPad’de işlerin farklı olduğunu ancak gördüklerinde, daha doğrusu bilen birisi gösterdiğinde görebiliyorlar. Sonuç genellikle yeni bir iPad sahibi ile somurtarak uzaklaşan ve standlar arasında gözden kaybolan satış görevlisi şeklinde oluyor. Dayanamayıp fazla uzattım yine. Epeydir haberler haricinde bir şeyler yazmaya fırsat bulamadığım için olsa gerek.
Pingdom adlı yayın, blogunda detaylı bir rapor yayınlamış. Ben o kadar uzatmayıp sizinle direk grafiği paylaşmayı ve grafik hakkında birkaç bilgi vererek sonlandırmayı düşünüyorum.
Tabloya baktığımızda, dünya geneli ve kıtalar arasında tablet bilgisayar ile yapılan web erişimini görüyoruz. Mavi kısım Apple’ın iOS işletim sistemi ile çalışan tek tablet ürünü iPad’i, yeşil renkli alan pazarda Android işletim sistemi ile var olmaya çalışan Samsung Galaxy Tab vb irili ufaklı yüzlerce cihazı, Gri renkli, neredeyse görülmeyen alan ise diğerlerini temsil ediyor.
Rakipten saymak doğru olursa iPad’in en yakın rakibi, Android işletim sistemi ile çalışan cihazlar, Asya pazarında (ki en çok kullanıldığı bölge) %21.0 ile iPad’in karşısında durmaya çalışırken dünya geneline bakıldığında iPad %85.7 ile trafiğin tek egemen ürünü olarak karşımıza çıkıyor. Yanlış anlaşılmaya mahal vermemek için bunların cihaz satışları olmadığını, web kullanımı olduğunu tekrar hatırlatıyorum. Ölçüm henüz çok yeni, StatCounter tarafından 1-30 Haziran 2012 tarihleri aralığında gerçekleştirilmiş.
Zamanla pazarın, cihaz satışları nedeniyle biraz daha dengeleneceğini öngörememek saflık olur. Gelecekte iOS / iPad’in bu devasa egemenliği kırılacaktır ancak pazara Apple gibi yepyeni bir yorum getirebilecek bir ürün çıkmadığı sürece iPad, gerek kolay kullanımı ve güçlü donanımı gerekse zengin uygulama mağazası ile pazarın en büyük rakibi olmayı sürdürecektir.
