Cem Yılmaz’ın son gösterisinin “Teknoloji Çılgınlığı” konulu bir bölümü var, mutlaka izlemişsinizdir. İzlemediyseniz de “Cem Yılmaz Teknoloji Çılgınlığı” anahtar kelimeleri ile Google araması yaparsanız gösterinin ilgili kısmını bulabilir ve izleyebilirsiniz. Akıllı telefon ve tabletleri tiye alan Cem Yılmaz, “Bu aletler yokken ne yapıyorduk?” diyenlere iPhone ile hayatımıza giren yaklaştırma, uzaklaştırma (spread-pinch gesture) hareketleri eşliğinde “Şimdi ne yapıyorsun? Al bak, Bahattin dayımı büyütüyorum” diyor :)
Eğer siz de benim gibi teknolojik oyuncak düşkünü biri iseniz, ister istemez kendi kendinizi sorgulamaya başlıyorsunuz. Hakikaten de Bahattin Dayı’yı büyütmek, Twitter’a “arkadaşlarla kahve keyfi” yazmak ya da Facebook’da arkadaşlarınızın tatil – düğün fotoğraflarına bakmanın ötesinde, bu tırnak içinde “akıllı” aletlerin hakkını veriyor muyuz?
Tablet pazarındaki pazarlama unsurları ve reklamlara baktığımızda altı çizilen kullanım alanlarının “ iş için“, “eğlence için“, “eğitim için“, “sağlık için” gibi pek çok farklı pazarı hedef aldığını görüyoruz. Reklamları izledikten sonra içinizde “bir tane de benim sahip olmam gerek” hissi uyanıyor. Sevdiğim Apple reklamlarından birisi de “Life on iPad – iPad’de Hayat” başlıklı reklamdı;
Apple ürünleri (diğer markalar için de aynısı geçerli) ile ilgili Internet incelemelerine, performans değerlendirmelerine baktığımda genellikle (hemen hemen her zaman) ürünün kendisinin ön plana çıktığını görüyorum. Oysa benim esas ilgilendiğim ilgili ürünün bir araç olarak kullanıldığı esas “amaç”. Dolayısı ile hedeflediğiniz amaca sizi en hızlı, en basit, en ekonomik yoldan ulaştıracak aracı seçmeniz gerekiyor. Bu anlamda sadece Tweet atıp Facebook’da gezecekseniz ve beklentileriniz bunlarla sınırlıysa Çin malı tabletlerin bile yeterli olduğunu düşünebiliriz.
Bu yazıda, iPad üzerinden yola çıkarak, bu akıllı oyuncakların gün içerisinde ne gibi amaçlarla kullanılabileceği, daha da doğrusu benim ne amaçla kullandığımı paylaşmak istedim. Eğer siz de yorumlarınızla farklı kullanım amaçları ve deneyimlerinizi paylaşırsanız bu araçlardan faydalanma oranımızı arttırabiliriz. Yazıda kullanmak üzere gün içerisinde iPad’i elime alıp kullandığım yazılımlardan birer ekran görüntüsü aldım, genele bakınca hem eğlence hem de iş için iPad tableti kullandığımı söyleyebilirim.
SABAH
Sabah iPhone’un alarmı ile uyanıyoruz, uyku arasında ertelemeye basmamak için biraz uzağa koyarak yatıyorum. Baş ucunda şarj aletim takılı, benimle birlikte iPhone ve iPad’im de gece boyu şarj oluyor. iOS 6 ile birlikte gelen alarm esnasında müzik kütüphanesinden bir parça çaldırma özelliği sayesinde (kabul edelim bir devrim değil, zaten 3. parti uygulamalarla yapılabiliyordu) güne enerjik ve sevdiğiniz bir müzikle başlayabiliyorsunuz.
Sonrasında ilk işim yol durumuna bakmak oluyor, durumua göre evden çıkış saatimi ayarlıyorum. Bu konuda da daha önceleri İBB Trafik uygulamasını kullanıyordum, şimdilerde Yandex Maps ile birlikte kullanıyorum. Tecrübelerime göre Yandex daha doğru sonuç üretiyor.
Körpünün durumuna göre çıkış saatimi ve güzergahı belirledikten sonra en azından şemsiyeye ihtiyacım var mı diye hava durumuna bakıyorum. Bu konuda ya iPhone ile gelen Hava Durumu uygulamasını ya da Mehmet’in şurada tanıttığı Yahoo Weather uygulamasını kullanıyorum;
Yahoo weather, görsel açıdan çok başarılı bir uygulama. Ayrıca o gün seyahatim varsa gideceğim şehirlerdeki önümüzdeki 10 günlük hava tahminini de alabiliyorum.
Evden çıkmadan önce baktığım son uygulama Takvim uygulaması. O gün işle ilgili toplantım varsa kravat / takım elbise giymeyi tercih ediyorum. Takvim uygulamasını biraz detaylandırmak istiyorum, iCloud desteği ile muhteşem bir uygulama olduğunu düşünüyorum. Farklı kategorilerde yaratabileceğiniz takvimleriniz sayesinde o hafta ya da ayki randevularınızı anında iPad’inizden, iPhone’unuzdan ya da bilgisayarınızdan görebiliyorsunuz. Özellikle takvim paylaşımını eşimle çok sık kullanıyoruz. Arkadaş ziyaretlerinden, tatillere, kültür sanat aktivitelerinden hobilerimize kadar birbirimizi haberdar edeceğimiz her şeyi ortak takvime işliyoruz. Böylelikle ortak program yapmak oldukça kolay bir hal alıyor. Aşağıda yeşil olanlar ortak takvimimize ait, mavi olan takvim kendi notlarım, kırmızı renkli spor takviminde ise yüzme ya da yürüyüş bandında olduğum günleri işaretliyorum (görüldüğü üzere bu ay da yan gelip yatmışım :))
GÜNDÜZ
Gündüz için iki alternatifim var, ya iş yerimde / ofiste oluyorum ya da müşteri ziyareti / toplantıda. İş yerimde olduğum süre boyunca Macbook üzerinde çalıştığım için iPad biraz pasif kalıyor. Genellikle Macbook’un yanında iPad’i “yapılacak işler listesi” için kullanıyorum. Hatırlarsanız daha önce yapılacak işlerle ilgili “Remember the Milk – Sütü Unutma” yazısını yazmıştım, şu sıralar ise favori yapılacak işler uygulamam, OS X’e özel sürümü de bulunan “Things“. iPad, iPhone ve Macbook üzerinde kullandığım Things, iCloud değil ancak Things Cloud adı verdikleri bulut üzerinden senkronize olabiliyor. Özellikle OSX platformundaki hızlı görev yaratma seçenekleri ile kolaylık sağlayan Things için vakit bulabilirsem ayrı bir makale yazacağım. Müşteri ve proje adlarını sildiğim için ortaya manasız bir görüntü çıktı ancak uygulamanın düzenli kullanımla “hayat kurtardığı”nı söyleyebilirim.
Sadece yapılacak işlerle ilgili değil, okumayı düşündüğüm kitap, izlemeyi planladığım film ya da satın almayı planladığım müzik albümlerini de ayrı “ilgi alanları” altında kaydedip takip edebiliyorum.
Eğer o gün ofis dışındaysam ve toplantıdaysam dışarıda sıkça kullandığım üç uygulama var; Mail, Evernote ve Pocket.
Pocket uygulaması, özellikle uçuş öncesi ya da dişçi muayenehanesi gibi beklemek zorunda olduğum yerlerde vakit geçirmemi sağlıyor. Pocket ile ilgili daha önce şurada bir inceleme yazmıştım. Şu sıralar InstaPaper’ı da deniyorum, Pocket’a göre artısı video içeren siteleri de kayıt altına alabilmesi, henüz detaylı inceleyemedim.
Evernote’u burada kısaca anlatmam mümkün değil, Kağıtsız Yaşam için muhteşem bir uygulama, hatta yıllık Premium üyelik ile kullandığımı da belirteyim. Tüm işle ilgili toplantı notlarımı Evernote üzerinde tutuyorum.
Son olara Mail, adı üzerinde, gün içerisinde eğer ofis dışındaysam, işle ilgili tüm yazışmalarımı iPad mail uygulaması üzerinden yapıyorum.
ÖĞLE
Yemek arası için gündemi takip etmenin en güzel yolu haberlere bakmak. Internet sitelerinden haberleri takip etmeye alışamadım, içerik sürekli değiştiği ya da 20 gün önceki haber tekrar tekrar önünüze konulduğu için eski tip gazeti gibi başı-sonu belli olan bir akışı okumayı tercih ediyorum. Bu konuda iPad için bulabildiğim en güzel ücretsiz alternatif Vatan Gazetesi. Bildiğiniz gazeteyi her gün indirip, offline olarak dışarıda okuyabiliyorsunuz.
Bunun haricinde eğer anlık olaylar hakkında bilgi sahibi olmak istiyorsanız Doğan Haber Ajansı’nın da iPad uygulaması başarılı;
Garip gelebilir ama sık kullandığım uygulamalardan birisi de “Saat” uygulması. Özellikle yurt dışı müşterileriniz ile yazışıyor ya da telekonferans düzenliyorsanız saat farkı önem kazanıyor. iPad’daki dünya saati uygulaması, sık yazıştığınız ülkelerdeki saati görmeniz için oldukça pratik bir arayüze sahip.
Son olarak iPad’de diğer bir sık kullandığım uygulama Dropbox. Bu uygulama sayesinde yanımda taşımak istediğim her türlü dokümanı kablosuz olarak iPad’e aktararak yanımda taşıyabiliyorum.
AKŞAM
Akşamları iPad’i daha çok eğlence amaçlı kullanıyorum. Evde bir yandan televizyona bakarken bir yandan da Facebook’da gezinmek, Twitter’da dolaşmak için iPad çok esnek ve rahat bir kullanıcı arayüzü sağlıyor. Bilinen sosyal medya uygulamaları dışında,
Instagram fotoğraflarını görüntülemek için Padgram’ı kullanıyorum;
Ayrıca popüler videoları izlemek için Showyou kullanıyorum;
Son olarak blogları takip etmek için favorim Flipboard;
Yatmadan önce uyku durumuna bağlı olarak kullandığım bir diğer uygulama ise Day One, harika bir günlük tutma uygulaması. Belirlediğiniz aralıklarda size günlük yazmanız gerektiğini hatırlatan, günlük yazdığınız esnada bulunduğunuz lokasyonu, saati, hava durumunu ve hatta yürüyor musunuz, arabada mısınız algılayıp tüm bunlarla kayıt altına alan bir uygulama Day One. Her günlük kaydı için bir fotoğraf çekip o kayıda ekleyebiliyorsunuz. Hem OS X hem de iPad üzerinde kullanıyorum, bu uygulamayı da Dropbox üzerinden senkronize ediyorum.
Elbette iPad ile kullandığım uygulamalar bunlarla sınırlı değil, sadece düzenli kullandıklarımı yazmak istedim. Bunlar haricinde YouTube uygulaması ile video izliyorum, LinkedIn ile iş arkadaşlarımı ve sosyal ağımı yönetebiliyorum. Keynote firma sunumları için oldukça iş görüyor, AVPlayerHD uzun uçuşlarda mkv, avi formatlı video içeriklerini yanımda taşımamı sağlıyor. DigiturkPlay ile Süper Lig ve Basketbol ligi maçlarını izleyebiliyorum, Skype ile evden yurt dışı aramalarımı yapabiliyorum. 1PassWord ile internet sitelerine ait hesapların şifrelerini tutuyorum, Remote uygulaması ile evdeki Apple TV’yi kontrol ediyorum.
Dahası da var ama tüm uygulamaları tek bir yazı altında anlatmak tanıtmak mümkün değil, en azından Bahattin Dayı’yı büyütmekten öteye geçmiş durumdayım :) Yeni yıl öncesinde, biraz da iPad ile yeni tanışanlar varsa onlar için bir uygulama derlemesi gibi oldu. Asıl merak ettiğim sizlerin hangi uygulamaları hangi amaçlarla kullandığınız, henüz keşfetmediğim binlerce başarılı uygulama olduğuna eminim. Yorumlarınızı bekliyorum, şimdiden mutlu yıllar..
Güzel bir derleme olmuş gerçekten. iPad’i elinden düşüremeyen birinden de bu beklenirdi. Neredeyse aynı uygulamaları kullanıyoruz. :)
iPhonedo ! :)
@Eyüpcan kendisini severek izliyoruz :)
iphonedo ipad alıcam ne alsam hocam arada kalıcam, instagram için padgram mı kullansam :)