Apple’ın mali gelirler toplantısından sonra ortalık yine toz duman oldu. Son bir haftayı, “Apple battı, iPhone bitti, Mac zaten yok, iPod öldü” türünden saçmalıklarla geçirdik. Tabii bu lafların çıkmasında, her zamanki gibi haberleri işine geldiği şekilde ve çarpıtarak veren dürüsüt medyamız ön ayak oldu.
Tüm bunlara yetmezmiş gibi Exxon Mobil tekrar Apple ile yer değiştirerek “en değerli şirket” ünvanını alınca, pusuda bekleyen Apple “hateboy”lara harika bir fırsat, konu hakkında bilgi sahibi olmayıp fikir sahibi olan tiplere de geyik malzemesi çıktı.
Herkes bir sakin olsun da şu rakamlara bir baksın. Toplamda “500 milyon iOS cihaz sattık” diyor adamlar, sesimi duyan var mı? ABD’de akıllı telefon pazarının birinci, dünya çapında ikinci, kendi ülkesinde kişisel bilgisayar pazarında ilk üçte yer alan, 150 milyar nakit birikimli bir şirketten söz ediyoruz.
Hepsi bir yana bunlardan bize ne? Ben Apple hissedarı değilim, Apple kağıtları Wall Street’te dip olmuş bana ne? Ben kullandığım teknolojiye bakarım, bu teknoloji hala en iyisiyse sorun yok ama asıl tehlike bu bilançoları bahane ederek Apple için tuhaf temennilerde bulunmak.
Ucuz iPhone’lar, stabiliteyi bozacak yenilik talepleri, sürekli yeni ürün istekleri, iki günde bir tasarım değişimi beklentileri… Hepsi asıl uçuruma giden yolun kilometre taşları. Tıpkı yıllar önce, Steve’in tekrar gelişinden önce bitirdikleri Apple’a verilen öğütler gibi… Onlarca model, Mac klonları, yenilik adına yapılan tuhaflıklar…
Kimsenin sevincini kursağında bırakmak istemem ama Apple’a bir şey olduğu yok. “Apple’ın düşüşü” akıl tutulması yaşayanların uydurduğu ve bizimde inanmamızı beklediği bir illüzyon. Tıpkı yukarıdaki fotoğraf gibi…
Jonathan Ive , Apple’da kalmayı sürdürdükçe bende bir sıkıntı olacağını düşünmüyorum geleceğe yönelik.