Büyük, çok daha büyük! iPhone 6 Plus

İster sıkı bir akıllı cihaz kullanıcısı, ister sadece ‘Alo’ demek için telefon kullanan birisi olun, yeni iPhone’un piyasaya sürüldüğünden sanıyorum haberdarsınızdır. Apple ürünlerinin lansmanından satışına kadar olan süreç bir şekilde yazılı ya da görsel basında yer almayı başardığından, etrafınızdaki pek çok kişinin heyecan ya da merakla bu yeni oyuncaklardan bahsettiğine şahit olmanız mümkün.

Bu yılın Nisan ayı içerisinde İstanbul’da açılan ilk Apple mağazası olan Zorlu Center Apple Store ve Apple’ın Türkiye’de açılan ofisi sonrasında,  ‘hemen hemen Amerika ile aynı anda‘ denebilecek kadar kısa bir süre içerisinde iPhone 6’lar Türkiye’de de satışa sunuldu. Bundan önceki senelerde Apple yetkili satıcıları tarafından Apple ürünlerinin Türkiye pazarına sunulması nereden baksanız 1,5-2 ay sürebiliyordu, bu defa 1 hafta gibi bir sürede yeni Apple ürünlerine sahip olabilmenin Apple kullanıcılarını oldukça memnun ettiğini düşünüyorum.

Hatırlarsanız geçtiğimiz senenin sonunda iPad Air Değerlendirmesi başlıklı bir yazı yazıp, kullanıcı deneyimimi aktarmaya çalışmıştım. Bu sefer de  benzer şekilde, dün satın almayı başarabildiğim (!) iPhone 6 Plus hakkındaki ilk izlenimlerimi paylaşmak istiyorum.

iPhone 6’nın özellikleri şöyleymiş, RAM’i 1 GB mış, arka cebinizdeyken oturursanız yamuluyormuş gibi detayları bekliyorsanız, yazının devamının ilginizi çekmeyeceğini söyleyebilirim. Diğer taraftan iPhone 6 ya da aynısının hormonlusu olan iPhone 6 Plus almayı düşünüyorsanız, yazıya göz atmanız faydalı olabilir.

Öncelikle satın alma deneyimimden kısaca bahsedeyim.. Yaşın da etkisi ile, artık geceden kuyrukta bekleyecek kadar ne enerjim ne vaktim var, dolayısı ile ben de benim gibi düşünen pek çok kişi gibi ‘Apple Internet Mağazası’ndan sipariş veririm, 3-4 gün içerisinde elimde olur’ diye düşünerek 25 Eylül gecesi oturdum bilgisayarın başına. Devlet üniversitesinde ders seçimi tecrübem bulunduğundan, 23:45 itibariyle çeşitli Internet tarayıcıları yan yana açarak ve otomatik yenileme eklentisi kullanarak beklemeye başladım. 00:01, 00:05, 00:20, 00:45, 01:00, 01:15 derken gece 2:00 civarında, ertesi gün de işe gideceğimi göz önünde bulundurarak ve de Türkiye Apple yetkililerine iyi dileklerimi (!) ileterek sipariş vermekten vazgeçmiştim ki 02:10 civarında site açıldı. Hemen heyecanla iPhone 6 Plus uzay grisi rengini sepete attım ki ne göreyim, teslim süresi 2-3 hafta! Başka iPhone 6 renklerini ve modellerini denedim, sonuç hepsinde aynı, 2-3 hafta teslim süresi.. Sanıyorum Apple Türkiye, elindeki tüm stoğu Zorlu mağazasında sıcak satışa yönlendirdi ya da yetkili satıcılara öncelik verdi. Tabi ben ve benim gibi pek çok Apple kullanıcısını da gecenin o saatinde mağdur etmiş oldu. Ben artık Türkiye Apple Store – Internet Mağazası’ndan bir şey satın alamayacağımı düşünüyorum, bu üçüncü sipariş verip de iptal ettiğim satın almam (daha doğrusu alamamam oldu), sanıyorum aksesuar satın almak dışında da bir daha tercih etmeyeceğim.

Ertesi gün Teknosa, Vatan gibi teknoloji marketlerini telefonla arayıp sorayım dedim, ikinci aradığım Teknosa Akasya şubesinin elinde istediğim modelin olduğunu öğrenince gidip mağazadan ürünü almam gayet kolay oldu, ne sıra ne kargo bekledim. Alırken de iPhone 6 ile 6 Plus arasında çok tereddüt ettim, halihazırda iPhone 4S kullandığım için ne alsam zaten bana büyük gelecekti ama olmuşten bu defa en büyüğünü deneyelim bakalım diyerek kararttım gözümü ve iPhone 6 Plus satın aldım.

O kadar da büyük mü? Evet.. 

Soldaki iPhone 4S, sağdaki ise iPhone 6 Plus, fark ortada..

Yeni iPhone’u satın almadan önce ben de yerli yabancı pek çok inceleme / test yazısını okuyarak bilgi ve fikir sahibi olmaya çalıştım. Genelde iPhone 6 Plus için büyük deniyordu, 2 günlük kullanım tecrübemi göz önünde bulundurarak kullanımının çok da kolay olmadığını belirtmem gerekiyor. Belki zamanla alışacağım ama iPhone 4S’in her yere sokuşturulabilmesi lüksünü aramam desem yalan olur!

Diğer taraftan 5.5” ekran bir başka keyif. Daha 2 gündür elimde olmasına rağmen bu sabah 4S ile yan yana fotoğraf çekerken 4S’in ekranı o kadar ufak geldi ki, insan rahata / genişe kolay alışıyor..

Sunulan fazladan çözünürlük sayesinde ekrana çok daha fazla şey sığdırmak mümkün, bu da özellikle Internet gezintisinde farkını gösteriyor. Ayrıca 6 Plus’ta olan yatay kullanım özelliği sayesinde ‘ileri-geri’ yapmadan elektronik postalarınız ya da mesajlarınız arasında gezinmek mümkün. Sanıyorum bu büyüklük, iPad kullanımımı önemli ölçüde azaltacak ve belki de tek cihaz kullanmayı tercih edeceğim, bu kısmı zaman gösterecek.

Ekran Kalitesi ve Çözünürlüğü
iPhone 5S den geçenler için çok dramatik bir fark oluşturmayabilir ama benim gibi 4 serisinden sonra 6 Plus’a geçenler için çok şeyin değiştiğini söylemek mümkün. Etrafımdaki kime göstersem, ‘aaa yazılar çok güzel, fotoğraflar çok büyük tam bana göreymiş’ tepkisini veriyor. Tabi bu kişilerin 45+ olduğunu da belirteyim :)

Fotoğraflar ve görüntüller kesinlikle çok daha net ve detaylı, daha önce iPhone 4S de zorunda kalmadıkça Safari’yi kullanmıyordum ancak iPhone 6 Plus için durum farklı, rahatlıkla iş gördüğünü söyleyebilirim.

Pil Süresi
Pil süresi konusunda da oldukça cömert Plus, sabah 6 da şarjdan almıştım, bu satırları 16:00 civarında yazıyorum, arada 3 saat 45 dk kullanım sürem olmasına rağmen pilin %76 da olması sevindirici. Tabi tam şarj, yoğun kullanım sonrası net bir süreyi şu anda ölçebilmem mümkün değil, daha kesin sonuç için biraz daha tecrübe edinmek gerekecek.

Kamera
Fotoğraf kalitesi beklentimin oldukça üzerinde.. Hem çekim anında vizör olarak kullanırken ekran çok başarılı, hem de çekim sonrasında düşük ışıkta bile kabul edilebilir kareler yakalamak mümkün. Sanıyorum bu başarıda 2.2 olan f değerinin etkisi ön planda.

Öbür taraftan, özellikle tek el ile özçekim yapmayı seviyorsanız, ya da bir eliniz doluyken fotoğraf çekmeniz gerekirse, bu boyut tam bir işkence. Avucumda tutup deklanşöre basmak eziyet. Hadi sol taraftaki ses yükseltme tuşuna eriştiniz de fotoğrafı çektiniz, çektiğiniz fotoğrafı görüntülemek için geri dönmeniz gerekiyor, baş parmağınızın ekranın üst tarafına yetişmesi mümkün değil. Ana ekran düğmesine çift dokunmanız ekranı yarıya indiriyor ama çok pratik bir çözüm olmadığını belirteyim.

Video çekimi de, ışığın yeterli olduğu koşullarda gayet iyi buldum, yalnız optik imaj sabitlemenin farkını anlayabilecek bir denemem henüz olamadı, dolayısı ile yorumda bulunamayacağım. Diğer özellikler genel olarak iOS 8 ile gelen yenilikler olduğundan ve daha önce bahsedildiğinden yazıyı daha da uzatmak istemiyorum.

Kılıf
Arkadaki kamera çıkıntısını ortadan kaldırmak ve ‘aman çizilmesin’ endişesinden kurtulmak için beraberinde bir de deri kılıf aldım. Gece mavisi olarak tercih ettiğim rengin uzak grisi ile güzel durduğunu düşünüyorum ama elbette oldukça göreceli bir konu bu. 

Kapasite
Ben 16 GB aldım ama iOS 8 ile yüklü gelen telefonun kullanılabilir alanı 11 GB idi. Whatsapp geçmişi, günlük, Evernote notları, Omnifocus veritabanı derken kullanabileceğim alan 8 GB lara indi ve daha müzik, video, fotoğraf bunlara dahil değil. Eğer bulabilirseniz ve bütçeniz el verirse 64 GB olanı tavsiye edebilirim, sanıyorum ben de yoğun olarak iCloud Drive ya da Dropbox gibi bulut servislerini kullanmak durumunda kalacağım.

Sonuç
Henüz 2 günlük bir kullanıcı olarak kesinlikle alın, muhteşem demek istemiyorum, daha sağlıklı ve objektif bir değerlendirme yapmak için ilk heyecanın atılması (balayının bitmesi) ve en az 2-3 ay geçmesi gerek diye düşünüyorum.

6 Plus için Avantajlar

• Daha uzun pil süresi
• Yüksek çözünürlüklü ekran
• Yatay kullanımda bölünmüş ekran destekleyen uygulamalarla daha verimli ekran kullanımı
• Kamerada Optik Görüntü Sabitleme özelliği (deneme fırsatım olamadı henüz)
• Safari kullanımı, e-Kitap okuma gibi konularda tercih edilebiliecek en iyi iPhone
• Yatay kullanımda genişltilmiş klavye (kes-yapıştır-kalın vb. işlemler için ayrı klavye tuşları ile pratik kullanım)
• 401 ppi (inch başına piksel sayısı) ile yüksek keskinlik ve netlik

Dezavantajlar

• Taşınabilirlik sorunları.. Kot ön cebine sığmaz, arka cepte üstüne oturamazsınız.. İlla elinizde, ceket cebinde ya da çantanızda olacak.
• Ağırlık (boyutu sonucu diğer iPhone’lara göre daha ağır)
• Tek elle kullanım zor, hatta pek mümkün değil.  yoğun araba kullanan biriyseniz ya da tek eliniz doluyken telefonu kullanmak, mesaj yazmak sıkıntılı.
• Görüntü kirliliği, bkz. aşağıda :)

Önümüzdeki haftalarda çok daha fazla teşhir ürünü gelecektir mağazalara, eğer iPhone 6’ya geçmeyi düşünüyorsanız hem 6, hem 6 Plus’ı elinize alarak kullanım tarzınıza uygun şekilde tercih yapmanızı tavsiye ederim.